Kızıltepe Hububat Ticaret Merkezi Başkanı Mehmet Şerif Öter, milli servetimiz olan tarımda yüksek girdi maliyetleri ve ithalat nedeniyle üreticin zor durumda olduğunu söyledi.

Kızıltepe Hububat Ticaret Merkezi ve Mardin Toplumsal Dayanışma Federasyonu (MTDF) Genel Başkanı Mehmet Şerif Öter yaptığı açıklamada, “Tarım ve hayvancılıkta kendimize yeten ve başka ülkelere ihracat yapan bir ülke konumundan, şimdi birçok ülkeden tarım ürünlerini ithal eder konuma gelmiş durumdayız.” Dedi.

1990’li yılların ortalarına kadar Dünyada en çok kırmızı mercimek üretip, ihraç eden ülke konumundan en çok ithal eden ülke konumuna geldiklerini aktaran Öter şunları söyledi:

“Buğdayı Rusya,  Almanya, Fransa, Ukrayna ve Suriye ’den, Arpayı İngiltere, Hırvatistan ve Suriye’den, Kırmızı mercimek, nohut, fasulye, bezelye, barbunya, soya, bakla ve kereviz, Rusya Federasyonu, ABD, Kanada, Almanya, Avusturya, Macaristan, İtalya, Peru, Etiyopya, Bangladeş, Çin, Arjantin, İran, İspanya, Moldova, Peru, Tayland, Ukrayna,  Kazakistan, Kırgızistan’dan, Sarımsak, Çin’den, Ayçiçeği, Mısır ve Pamuğu ABD, Rusya, Yunanistan, Ukrayna, Moldova, Romanya, Bulgaristan, Japonya, Arjantin, Çin, Suriye, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Hindistan’dan, Canlı hayvan, Kırmızı et, Peynir, Tereyağını  Fransa, Hollanda, Venezuela, Brezilya, Bosna Hersek, Çek Cumhuriyeti, Uruguay gibi ülkelerden İthal ediyoruz. “

“Oysa bu ürünleri ve daha fazlasını geçmişte Ülkemizin topraklarında fazlasıyla üretiliyordu.” Diyen Öter, “Bu günde gelişen tarım teknolojisiyle çok daha fazla üretim rahatlıkla yapılabilir, Yeter ki Üreticilerimizin girdi maliyetleri konusunda Hükümetimiz gerekli destekleri sağlasın.” Dedi.

Hükümetin çiftçimize girdi maliyetleri konusunda sahip çıkması gerektiğini ifade eden Öter şöyle konuştu:

“Tarım ürünlerini İthal ettiğimiz ülke çiftçilerine giden dövizimizin az bir kısmını üreticimizi ekonomik açıdan zorlayan, girdi maliyetine destek olarak verilse,  Ülkemize ve ihracatımıza yetecek miktarda tarım ürünü ve hayvan yetiştirilebilir, böylece, dışarıya dövizimiz gitmeyeceği gibi dışarıdan döviz girdisiyle milli ekonomimiz kalkınır. Nitekim 1930’lı yıllarda Karabük ve İskenderun demir çelik fabrikalarını yapan O zamanın Sovyetler sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB)’ne borcumuzu ağırlıklı olarak tarım ürünleriyle ödemişiz.

Bu günde yine aynı toprak ve daha çok üretici, çiftçi potansiyeline sahibiz. Yeter ki Hükümetimiz çiftçimize girdi maliyetleri konusunda sahip çıksın.”

 Üreticinin alım gücünün düştüğünü belirten Öter, “Geçen sene tonu 3,1 TL olan DAP gübresi bu sene 4,6 TL’ye -Tonu 1,6 TL olan 20-20 Gübre bu sene 2,8 TL -Tonu 1,9 TL olan Üre gübre bu sene 3,3 TL -Yine tarımda kullanılan elektrik, ilaç vs. Mecburi ve ihtiyaç olan girdi maliyetleri % 40 ila 50 arası zamlandığı için üreticilerimizin alım gücü düşmüştür.”

Öter, “Ayrıca bir darbede yerli buğdaydan üretilen Makarna ve Un ürünleri ihracatına getirilen yasaklama. Makarna ve Un ihracatçıları yurtdışından buğday almak zorunda bırakıldıkları için yerli buğdaylarımıza oranla düşük kalitede olan Makarnalık buğdayların tonu 2,9 TL ile 3 TL arası ithal edilirken. Ülkemizin yerli, kaliteli ve milli makarnalık buğdaylarına getirilen yurtdışı ihracat yasağı nedeniyle, borsalarda, pazarlarda 2,2 TL’ye Alıcı bulmaktan zorlanıyor. Bu durum cefakâr, çiftçimiz, tarım sanayicimiz, vergisini ödeyen tarımcı esnafımız ve milli ekonomimiz için büyük bir kayıptır. Bu işten kazançlı çıkan tek kesim faiz lobisinin yan kolu olan ithalat lobisidir.” Dedi.

“Acilen yerli tohuma ve organik gübre kullanımını teşvik etmeli ve yurtdışına bağımlı olmaktan kurtulmalıyız.” Diyen Öter, Ekonomik olarak sahip, oldukları en büyük varlığın milli servet olarak tarım olduğunu belirterek sözlerini şöyle tamamladı:

“İnsanlık için öncelik, ihtiyaç haline gelen tarımımızdan yüksek verim alabilmek için tohumdan, kimyasal gübreye kadar dışardan alıyoruz. Acilen yerli tohuma ve organik gübre kullanımını teşvik etmeli ve yurtdışına bağımlı olmaktan kurtulmalıyız. Ayrıca çiftçilerimizin ve hayvan üreticilerimizin altında ezildiği girdi maliyetlerinin ödenebilir, makul seviyelere getirilmesi ve gerekli desteğin sağlanması konusunda başta sayın cumhurbaşkanımız ve tarım bakanlığımızdan gerekli adımlar bekleniyor.” İfadelerini kullandı.